Sarıkamış Harekâtı’nın kaderini değiştiren olay

“`html

Sarıkamış Harekâtı: Tarihin Derin İzleri

22 Aralık 1914 tarihinde başlayan ve 15 Ocak 1915 tarihinde sona eren Sarıkamış Harekâtı, Allahuekber ve Soğanlı dağları bölgesinde gerçekleştirildi. Bu zorlu mücadelede Mehmetçikler, vatan topraklarını korumak için dondurucu soğuğa karşı canla başla savaştılar. Olağanüstü zor koşullar altında binlerce askerimiz şehit oldu.

Bugünün Gerçekleriyle Sarıkamış

Bugün dünyada yine önemli çalkantılar yaşanıyor. Yeni bir dünya savaşı olasılığı tartışmalara neden oluyor. Komşumuz Rusya, emperyalist Batı ile mücadele ediyor. Suriye’de süren iç savaş, bölgemizdeki savaş atmosferini artırıyor. Filistin’de masum insanları hedef alan acımasız saldırılar gerçekleşiyor. İşte bu süreçte, Sarıkamış’ta yaşananları değerlendirmek oldukça önemli. Ülke güvenliği söz konusu olduğunda, ölümleri göze alarak vatanı savunmak her zaman öncelikli olmalıdır. “Vatan sağ olsun” sözü, Türk askerinin cesaretinin bir temsilidir.

Kayıpların Ağır Bedeli

Sarıkamış’ta topraklarımız, Rus Çarlığına karşı korunuyordu. Bu mücadele sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir kahramanlık destanıydı. Savaşın bir felakete dönüşmemesi için gereken tüm tedbirler alınmalıydı. Ancak sınırlı kaynaklarla mücadele eden Filistinlilere yüklenmek ne derece doğrudur? Asıl suçlu, saldırgan olan ülkeler ve bu duruma göz yumanlardır.

Kayıp Rakamları

Sarıkamış Harekâtı’nın sonuçları üzücüydü. Osmanlı ordusunun, dondurucu soğuklar ve diğer olumsuz koşullara rağmen yeterli donanıma sahip olmaması kayıpların artmasına neden oldu. Sonunda >Türk ordusunun kayıplarının 53 bin kişiye ulaştığı kaydedildi. Bu sayı, donma ve hastalıktan kaynaklanan ölümleri de içermektedir. Ayrıca 7 bin asker de Ruslar tarafından esir alındı.

Geçiş Zorluğu ve Tedarik Problemi

O dönem Anadolu’nun özellikle doğu bölgelerinde ulaşım son derece kısıtlıydı. Sınırlı sayıda demiryolu ve bozuk kara yollarıyla askeri malzeme ve ekipmanların Sarıkamış’a ulaştırılması oldukça zor hale geldi. Ruslar, 7 Kasım 1914’te Zonguldak limanını bombalayarak üç Osmanlı gemisini batırdılar. Eğer bu olay yaşanmasaydı, Sarıkamış’a daha fazla asker ve gerekli malzeme gönderilebilirdi ve kayıplar muhtemelen daha az olabilirdi. Çanakkale’de ise tüm ulusun imkanları seferber edildi.

Enver Paşa’nın Rolü

Sarıkamış’ın kahraman ordusunu kuran Enver Paşa’dır. Yaklaşık 10 gün süren muharebede, Enver Paşa, yenilgiyi kabul ederek İstanbul’a geri dönmek zorunda kaldı. Zorlu mücadelede, kar engellerinin ardında umutsuzlukla dinlenmeye çalıştığı söyleniyor. Ne yazık ki askerlere gerekli destek verilemediği için büyük bir üzüntü içindeydi. Bu kayıpların acısı, onu bir vasiyet yazacak kadar etkiledi.

Harekâtın Amaçları

Sarıkamış Harekâtı’nın temel hedefi, 93 Harbi’nde kaybedilen toprakların geri alınması ve Rusların Anadolu’ya ilerlemesinin engellenmesiydi. Dönemin Başkomutan Vekili Enver Paşa tarafından önerilen savaş planı, Osmanlı ve Alman kurmayları tarafından kabul edildi.

Tarih Aralık 1914. Sarıkamış Harekâtı, savaşın başında ve zor kış şartları altında gerçekleşti. Bu harekât sonucunda Ruslar, Erzurum’da durduruldu ve böylece Anadolu’nun işgali engellendi.

Cedid Duruş: Kahramanlık Destanı

Türk milletinin tarihindeki bu kahramanlık destanı tartışmaya açılamaz. Sarıkamışlı cerrah Bingür Sönmez, Enver Paşa’ya ve İttihatçılara eleştiriler getirirken, Sarıkamış Savaşına dair şu değerlendirmeyi yapıyor: “Enver Paşa, ordunun önünde cesurca giderken, genç subaylar da Balkan Savaşının utancını silmek için mücadele etmiştir. Sarıkamış, kesinlikle kahramanlıkla dolu bir destandır.”

Falih Rıfkı Atay’ın Duruşu

Dönemin tanıklarından Falih Rıfkı Atay, Sarıkamış’a ilişkin çok önemli bir değerlendirme yaparak, “Sarıkamış, Türk milletinin tarihinde bir şereftir” ifadelerini kullanıyor. Harekâtın eleştirilmesine karşı çıkarak, “Bu cinayetlerin hatırasıyla sarsılmış bir zihniyet var” diyor.

Napolyon’un Hezimetine Paralellik

Yazar Barış Doster, Enver Paşa’nın Sarıkamış yenilgisini Napolyon’un Rusya’daki yenilgisiyle karşılaştırıyor. Napolyon, 400 bin askerin kaybına uğradığı bir felaketi yaşarken, Enver Paşa’nın durumu acımasızca eleştirilmektedir. Unutulmamalıdır ki, Enver Paşa yurdunu savunmaktaydı.

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanımız için canını feda eden tüm Mehmetçiklerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.

Feyziye Özberk

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir