Eski Refah Partisi Milletvekili ve Yeni Akit yazarı Şevki Yılmaz’ın II. Abdülhamid’in torununun düğününde “Osmanlı’yı süren soysuzları lanetliyorum” ve “Selanik’ten gelen dönme” ifadeleri, imam Halil Konakcı’nın da “amin” demesine tepkiler sürüyor.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları; Yılmaz, Konakcı ve bu kişiler hakkında soruşturma başlatmayan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli savcılar hakkında, “1 Kasım 1922’de kabul edilen 308 numaralı ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, hukuku hâkimiyet ve hükümraninin mümessili hakikisi olduğuna dair’ adlı kararnamesine aykırılık”, “Hilafetin ilgasına ve hanedanı osmaninin Türkiye Cumhuriyeti memaliki haricine çıkarılmasına dair 03.03.1924 tarih ve 431 sayılı kanunu madde 1’e muhalefet”, “5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar hakkında Kanun’a aykırılık”, “halkı kin veya düşmanlığa tahrik”, “Anayasa’yı ihlal” ve “Anayasa başlangıç ilkeleri ile Anayasa madde 2 ve madde 6’ya aykırılık” suçlarını işlediklerini belirterek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Öte yandan Yılmaz ve Konakcı hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılması talep edildi.
SÜTÇÜ İMAM’IN SÖZÜNÜ HATIRLATTI
Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan HKP Çankaya Belediye Başkan Adayı avukat Ayça Okur, Kahramanmaraş’ın kuvayı milliye önderlerinden Sütçü İmam’a atfedilen, “Her kim ki Mustafa Kemal Paşa ve Kuvayimilliye aleyhine fetva verip düşmanlık yapar, bilin ki onların damarlarında kâfir kanı akar” cümlesini hatırlattı.
“AKP’giller beslemeleri Şevki Yılmaz, Halil Konakcı, Atatürk’e ve kuvayi milliyeci atalarımıza ‘Osmanlı’yı süren soysuzlar’ diyerek salyalarını akıtıyorlar. Sonunu düşünmeyen kahramana, bu halkın damarlarına Yunan’ın, Ermeni’nin kanının karışmasını önleyen Kurtuluş Savaşı’mızın önderine ‘Selanik’ten gelen dönme’ diyerek içlerindeki kini kusuyorlar” diyen Okur, şunları kaydetti:
“Nene Hatun’ların, Kara Fatma’ların, Şerife Bacıların ak sütünden içmiş tertemiz bir neslin torunları, ninelerimizi işgalci Yunan’ın, işgalcilerle işbirliği yaparak arkamızdan vuran Ermeni’nin zulmünden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk ve İnönü’lerin torunları olmaktan, onların kanı canı pahasına emanet ettikleri bu vatanı namus belleyip uğruna mücadele etmekten bir an bile geri durmamış, bu ülkenin en vatansever, en halksever partisi Halkın Kurtuluş Partisi, Atatürk’e ve silah arkadaşlarına karşı bu hakaretlere, bu aşağılık saldırılara kayıtsız kalmanın çiğ süt emmek demek olduğunu değerlendirmektedir.
Şu ana kadar, kuvayi milliyeci atalarımızın mücadele bayrağını, onların sonunu düşünmeyen kahramanlığını, onların ‘söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ diyerek hayatlarını bu onurlu mücadeleye vakfeden anlayışlarını örnek alan ikinci kuvayi milliyeciler olarak, bu saldırılara karşı hep mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz.
Halkın Kurtuluş Partisi’nin neferlerinin ak süt kokan temiz solukları halkımızı ortaçağ karanlığına götürmeye yeminli çiğ süt emmiş Vahdettin’lerin, Damat Ferit’lerin, Nemrut Mustafa Paşa’ların, Ali Kemal’lerin torunlarının ensesinde olacak. Bu da böyle biline.”